10 Aralık 2020 Perşembe

Tetris'teki uzun çubuk gibi

Yaşın önemli olmadığı günümüz de bile hala çocukların az da olsa oynadığı tetris..

Tetriste her gelen parçayı uygun bir yerlere koymaya çalışır ve herşeyi uzun çubuk için ayarlarsın ki o geldiğinde herşey tertemiz olsun.

Bazı insanlar da öyledir , o geldiğinde hayatın da temizlik olur hayatın düzene girer.
O insanın gelmesi seni huzura kavuşturabilir. Tetristeki uzun çubuğu beklediğin gibi beklersin bazı insanları...

Beklenene değecekse beklemek güzel olabilir fakat o beklenen gelene kadar her parçayı sağa sola sıkıştırmak ? Beklenen geldiğin de düzelecek bir şeyin olmaması ,
Bazen her şey için geç olabilir.
Uzun çubuğu görmek heyecan yaratabilir fakat koyacak yer bulamazsın bazen !



Hayatta bazı şeyleri tetristeki uzun çubuğa umut bağlamak gibi yaşamak hatalara neden olacaktır.
Bazen ordaki kare ve ''L'' ye göre de plan yapmak gerekir.

Uzun çubuk her zaman mutlu etmeyebilir. Hayata bir noktadan bakmamak gerekir. 
Uzun çubuğu beklemek heyecanlandırır, 
Uzun çubuğu beklemek mutluluk verir,
Uzun çubuğu beklemek haz verir.

Hayatta ki uzun çubuklarınız bazen gelmez
Bazen de geldiğinde bir anlamı olmaz, bir işe yaramaz.

Hayatınızı ''l'' uzun çubuklarla ''L'' ler ile ''z'' ler ile kareler ile birleştirip her olanaktan mutlu olmanız dileğiyle....
Tetristeki uzun çubuk sanmıştım seni sıradan bir kareymişsin :)
Güzel  bir hafta geçirmeniz dileğiyle...

25 Ekim 2020 Pazar

Nasilim ? Nasilsin?

Nasılım ? Nasılsın?

       

          Öncelikle camdan bakınca güneşli harika bir hava fakat dışarı çıktığınız da bunaltıcı terden sırılsıklam olduğunuz bir cumartesi sabahından merhaba !
       
          Klasik bir şekilde verilen cevaplara gıcık olduğumdandır belki bu yazıyı yazma amacım, belki de sıkıntıdan dır bilinmez.
          Nasılsın sorusunun cevapları çok sınırlıdır insanlarımız arasında artık o kadar sıkışmıştır ki neredeyse 10 kişiden 9 u aynı cevabı vermek üzere programlanmıştır.
     
         -Nasılsın Şakir abi?
         -İyidir be Murtaza sen?

        ??? Ne yani Şakir abi nasılsın sen ya anlamadık ki biz?

       Ya da anladığımız kadarıyla hayatında bi değişiklik yok her şey bok gibi bi adım ilerleyememişsin  ölmemek için nefes alıyorsun bu cevabada alışmışın ki o yüzden nasılsın denildiğinde bok gibiyim diyemiyorsun beynin izin vermiyor belki de buna?

        Beynimiz bu soru karşısında harekete geçerek tek bir cevap hakkı doğuruyor sanki? İsviçreli bilim adamlarının bu konu üzerinde derhal çalışması gerekiyor.

       Nasılsın? sorusu böyle iken Nasılım? sorusu biraz daha yumuşaktır daha bir tatlıdır diğerine göre daha şefkatli ama daha gerçekcidir. Çünkü insan bu soruyu kendisine sorar

       Aynanın karşısına geçilir saç baş düzeltilir ve o soru çıkar ağızdan,

       -Nasılım ?
       - İgrencimmmm yeaaaa gibilerinden sözlere alışık olmalı bu soruda çünkü herşey çıkabilir insan kendisi ile başbaşadır herşey çırılçıplaktır o anda ...

      Peki bugün ben nasılım? iyiyim ? bunu demek komik olurdu galiba :)

     Bir asansör gibiyim öyle şatafatlı bir asansörde değil ha 5 yıldızlı otellerin asansörleri gelmesin sakın aklınıza !

Evet tam da böyle 4 kişilik dar bunaltıcı sanki gitmeyecekmiş gibi gözüken tabi  ki de içerisinde sigara içilmesi ve eşya taşınması yasak olan unutulmamalıdır ki 320 kilogramı geçmeyecek kadar insan taşıyan bir asansör gibiyim.

Sürekli yer değiştiren bir asansör gibi bazen zirvede iken bi anda yere çakılan zemine indiği yetmezmiş gibi -1 lere -2 lere inen bir asansör gibiyim öyle git geller yaşayan ....

Herkese bu güneşli ama bunaltıcı pazar sabahından merhaba mutlu günler :)

17 Ekim 2020 Cumartesi

Kadın Kıskançlığı

Görünürde erkeklerin daha kıskanç olduğu bir gerçeklik var ise de elbetteki kadınlar da kıskanır.

Hemde erkeklerden daha fazladır bu.

Kadınlar çoğunlukla erkekler kadar ani göstermez bu durumu belki de bu yüzdendir erkeklerin daha çok kıskanç olduğu yanılgısı.



 Gördüğünüz gibi çok güçlü olabilirsiniz ama sineye çeker bazen kadın çünkü sonucu düşünür sonunda kazanan o olur :)

Kadının kıskançlığı zordur akla gelmeyecek şeylerle karşılaşırsınız.

Kadınları kıskandırmamak lazım :)




Kadınlar erkekleri kıskandığı gibi hemcinslerini de fazlaca kıskanırlar.

O neden daha zayıf?

O neden daha çekici ?

O neden daha güzel,hoş,alımlı.. vs vs uzar gider :)

Kıskançlık bana göre ve biçok kişiye görede olması gereken bir şey olsa da aşırıya kaçmak artık hastalık derecesine gelir ki hem kendinizi hem karşınızdaki insanlara dünyayı dar edersiniz.

Bir çok evlilik aşırı kıskançlıktan kıskançlığın boyutunu ayarlayamamak artık hastalık derecesine dönüşmekten dolayı bitmektedir. Güzellikleri mahvetmek insan için elbette kolaydır ve bunuda kıskançlığıyla mahveder.



Kıskanın ama yerli yerinde aşırıya kaçmadan insanları bunaltmadan dozunda !

Mutlu Güneşli Günler :)




15 Ağustos 2020 Cumartesi

Ben Seni Unutamam

Unutmak : belleğinde kalmamış olmak, aklından çıkıp gitmek, aklında kalmamak, anımsamamak.

 Unutmak kimine göre kolay olsa da bir çok insana göre zor olan bazıları için de zaman gereklidir.

 Aslında unutmak kalbi olana zordur. kalpsizlere lafımız yok :)
deniz kumunun insan vücuduna tutunduğu gibi bağlıysan eğer nasıl unutacaksın?
o kumlar öyle tutunur ki çok çaba sarf etmen lazım çıkartmak için...
her aynaya baktığımda seni görmek belkide unutmak istemediğimdendir
belkide unutmamaya direniyorumdur.

hande mehan'ın dediği gibi
''Ben seni unutmam, unutmam...
Sen beni güzel, güzel hatırla...
Zaman ilaç derler ya
Ellerin neden uzak hala...''


unutulmamak dileğiyle....

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Ayrılık Duşu

                                                            Ayrılır ayrılmaz alınan duş ?

                                                Neden hemen duş alma ihtiyacı duyar ki insan..


Eski sevgiliden kalan kokuyu mu atar insan unutmak için? 
Yoksa eski sevgiliden üzerine yapışan herşeyi silmek mi ister ?


Keselenmek de pek çare değil gibi ilişki ne kadar uzun ne kadar içten ve samimiyse unutmakta o kadar zorlaşacaktır.
Ne kadar ohh unuttum desende sürekli bir yerlerden bir anı fışkıracaktır.
Duşta saatlerce kalmakta bir çözüm değil gibi.

Hem zaten terk edildiysen neye yarar ki duş :)

Eskiden olduğu gibi pazar günleri okula giden çocukların aldığı duşlar gibi temiz sade ayrılıksız duşlar dileğiyle görüşmek üzere :)




25 Mayıs 2020 Pazartesi

Covid-19 ve Bayram

Mutlu Bayramlar...

Bu yıl malesef Covid-19 nedeni ile ülkemiz de bayram kutlamaları yaşanmıyor.

Bu yıl bayram da çocuklar yok misafirlikler yok akraba ziyaretleri yok.

Bundan sonraki bayramların rahat geçmesi için bu bayram evdeyiz.


Covid-19 ile yaşamayı öğrendik. 
Tüm dünyanın en önemli konusu bu salgın hastalık olunca bu salgınla yaşamayı da öğrenmiş olduk.
Covid -19 ile yaşamak adına kısa bir video :)


Koronasız Mutlu Bayramlara...

14 Mayıs 2020 Perşembe

Penguen gibi ucmak !

Merhaba arkadaşlar bloguma hoşgeldiniz,
Bugün size penguen gibi nasıl uçulur ! onu anlatacağım :)


Kanatların var ama uçamıyorsun :( bu galiba bir canlı için çok yıpratıcı bir durumdur. Düşünsenize kanatlarınız var çırpıyor çırpıyor ama uçamıyorsunuz.

Evet penguenler de uçamıyorlar yüzme konusunda çok iyi olsalarda uçma konusunda bir becerileri yok.

BBC kanalı uçtuklarını söylese de bu sadece 1 nisan şakasıydı.

İnsan bazen kendini penguen gibi hisseder kanatları olupta uçamayan penguen gibi olursunuz bazen.

Kanatlar açılır çırparsınız ama uçamazsınız bu sizi yıkmamalı, mücadeleye devam etmelisiniz.

Kanatlarınızı sürekli çalıştırmalısınız  bir gün mutlaka uçacaksınız bu size bağlı pes etmeden devam etmelisiniz.

Sizler penguen gibi olmayın ! Penguenler uçma konusundan vazgeçmişler pes etmişler , kanatlarını çalıştırmayı bırakmışlar.

Pes eden insanlardan olmayın, her defasında yere çakılsanız da kanatlarınızı çırpamaya devam edin bir gün mutlaka uçacaksınız...

Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın,

İyi uçmalar :) 

16 Nisan 2020 Perşembe

Hint Felsefesinin 4 Altin Kurali - 4

Merhaba arkadaşlar hafif güneşli ama soğuk kemiklerimize işlerken merhaba ...

Hint Felsefesini tanıttığım yazımda bugün felsefenin son durağındayız.

1 - 2 - 3 derken son bölüm 4. bölüme değiniyoruz...



Dördüncü kural:  


 "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir."

 Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.


Bu felsefe ile yerli yersiz tutunduğumuz kişilerden kurtulabiliriz. Herkesin hayatında böyle kişiler hep olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bittiyse bitmiştir BİTTİ bunu zorlamaya gerek yok bırakın gitsin ileriye bakmak gerekiyor .


Hint felsefesinin sonuncusu gayet güzel fakat bunu başarmak çok mu kolay ? :) tabiki de hayır bunu yazmak ne kadar kolaysa başarabilmek bir o kadar zor :)

 Mutlu günler - Evde Kal :)

--------------------------------------------------------------------

Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. 

Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. 

İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır.

"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir."

11 Nisan 2020 Cumartesi

Hint Felsefesinin 4 Altin Kurali - 3

Gelelim Hint Felsefesinin 3. Altın Kuralına

Öncelikle 1 ve 2 yi şöyle bir hatırlayalım :)

Herkes doğru kişidir diyerek başladığımız bu felsefeye  yaşanmış olan herşey yaşanacaktır felsefesiyle devam ettik ve şimdi geldi 3. kuralımıza.





Üçüncü kural :  


 İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.

Evet arkadaşlar Hint Felsefemizin 3. kuralında bize diyor ki hayatınız da YANLIŞ ZAMAN YOKTUR :)

Hayatın akışına kendimizi bırakmalıyız ve zihnimizi meşgul etmemeliyiz.


Doğru zaman doğru adım ne zaman diye düşündüğümüzde HERŞEY İÇİN ÇOK GEÇ OLABİLİR!

O yüzden hayatın akışına kendinizi bırakın doğru zamanı düşünmeyin attığınız adımlar doğru zamanda atılacaktır.

Evde Kalın Mutlu Olun :)

Mutlu Günler :) 

5 Nisan 2020 Pazar

Hint Felsefesinin 4 Altin Kurali - 2

Geçen yazımız da Hint Felsefesinin 4 Altın Kuralından 1. kısmı yani her insan doğru kişidir bölümüne değinmiştik.

Bu gün ise 2. kısma geçiyoruz :)




 İkinci kural :  


 "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. 

Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. 

"Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. 

Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. 

Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatimiz da karşılastığımız her olay, mükemmeldir."


Yani arkadaşlar seçimler büyük resme gidilen yolda çok ta önemli değil.
Önemsiz yada önemli tüm ayrıntılar sizinle beraber geleceklerdir.
Seçimlerimiz için üzülmeye de gerek yok şu şekilde yapsaydım demeye gerek yok o artık YAŞANDI o yüzden üzülmeye gerek yok yola devam edilmeli.

Örneğin telefonu düşürdünüz ve camı kırıldı ( insanın içi gidiyor) :D buna artık üzülmeye gerek yok telefona kırılmaz cam yaptırsaydım kılıf alsaydım diye pişman olmaya gerek yok ÇÜNKÜ O CAM KIRILDI artık yola devam edilmeli.

Hint Felesefesinin 2. kuralı sonuç olarak diyor ki hayatımızdaki bize göre yanlış doğru küçük büyük her şey her olay mükemmeldir bu yüzden ayırmamak lazım zihnimiz çoğunu kabul etmeyecek ama yaşadığınız küçük olaylarda sizin olaylarınız...

Çok yakmayan güneşli günler dilerim :)


29 Mart 2020 Pazar

Hint Felsefesinin 4 Altın Kuralı - 1

Bu güneşli ama insanı yakmayan sıcaklıkta ki pazar gününde Hint Felsefesinin 4 altın kuralının 1. kısmından bahsedeceğiz neden Hint derseniz bilmiyorum öyle denk geldi :)


İlk kural :   

"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. 


Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda ...olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler."



Hayatımıza bir çok insan alırız şu nedenden bu nedenden bir çok insan...

Bir çok kişi bu hayatına aldığı kişiler yüzünden KEŞKE ler ile bahseder , keşke olmasaydı , keşke tanımasaydım vs.

Hint Felsefesinin bu 1. kuralı ile vicdanlarımızı rahatlatabiliriz çünkü her kişi DOĞRU KİŞİDİR :)

İlk bakışta karşımıza çıkan kişiler belki bize göre yanlıştır bu şekilde düşünebiliriz fakat yolun sonundaki ana temaya büyük resme odaklandığımızda bu kişilere de ihtiyaç olduğunu bu yüzden hint felsefesi her kişiyi doğru kişi olarak tanımlamıştır.


Doğru kişiler ile doğru hayatlar ümidiyle görüşmek üzere :)

21 Mart 2020 Cumartesi

Kokulu Kolonyalar...

Her evde kolonya bulabiliriz özellikle de bayramlarda her misafire dökülür kolonya.

Fakat evlerde genellikle daha çok gördüğümüz kolonya  çeşitleri sınırlıdır bunlar ;

* Tütün Kolonyası

* Limon Kolonyası

en sık rastlanan kolonya çeşidi bunlardır.

Bunun olmasında tabi ki bu kolonyaların ucuz olması büyük bir etken ve bir kolonyaya çok para vermemek olabilir.

Diğer kokulu kolonyalar tütün ve limona göre pahalı olsa da arada uçurumların olmadığı kesin.

Öyle kolonyalar var ki bir çok parfümden çok çok iyiler onlardan bir  tanesi işte bu :

* Pembe Greyfurt&Nar  (Selin Marka)


Selin markası adında piyasada olan bu kolonya kokusuyla muhteşem denecek kadar güzel

Pembe greyfurt ve narın o güzellliğini üzerinizde taşımak için güzel bir fırsat :)


Bu virüslü günlerde ülkemizde zaten sık kullanılan kolonyalar daha da sık kullanılmaya başlanıldı.

Herkese güzel kokulu kolonyalı günler :)

25 Ocak 2020 Cumartesi

Kalp mi ? Beyin mi ?

Kalp mi ? Beyin mi?

Herkesin ister istemez az yada çok kişisine göre değişir bu tabi ki de karşılaştığı bir durumdur.

Hangisini dinlemeli insan?

Hangisi doğruyu söyler?

Ya da resim de gördüğümüz gibi ikisi birlikte mi olmalı?

İkisin de anlaşma ihtimali yok mudur acaba? Beraber düşünüp karar verseler ya olmaz mı?

Belki de biz her boku bildiğimizi sanıyoruz kim bilir belkide hiçbir şey bilmiyoruzdur?

Akıl var Mantık var !! sözünün çok da doğu olduğunu düşünmüyorum elbette.

KALP te var bu gerçeği dışlayamazsınız !

Kalbinizin ve beyninizin beraber düşünüp güzel kararlar verdiği mutlu hayatlar dileğiyle....

18 Ocak 2020 Cumartesi

el kurutma makinesi gibisin

eller...
temiz , kuru, güzel eller...

Daha çok AVM tuvaletlerin de rastlayacağınız el kurutma makinelerini hepiniz bilirsiniz.

elleriniz ıslaktır etrafta peçete,kağıt havlu yoktur elleri kurutmanın tek bir yolu kalmıştır el kurutma makinesi!

Her elini uzatan bilir ki hiç bir faydası olmayacaktır sırf kendini tatmin etmek için uzatılır o el bazen , bazen de alışkanlık olmuştur o yüzden uzatılır yoksa bir faydası olmayacağı bilinir.

Bu makinelerde el haricinde saçını, üstünü başını kurutanların olduğuda söyleniyor :)

El Kurutma Makinesi Gibisin..
Boş bir Gürültü Çıkaran...

El Kurutma Makinesi Gibisin
Gösterişli ama Gereksiz!

El Kurutma Makinesi Gibisin 
Sadece Havadan İbaret...